Nice'in en işlek caddelerinden birisi Massena Caddesi civarında otelinizi seçmenizde fayda var. Burasını ana merkez olarak belirleyebilirsiniz. Massena Caddesi geniş bir cadde, alışveriş yapmak isteyenler için iyi bir seçenek olabilir.
Promenade des Anglais 1800'lü yıllarda İngiliz soylularının , asilzadelerinin yazlığa geldik düşüncesiyle turladığı upuzun bir sahil. Nice'e gelince sahilde hava ister yağmurlu, ister sıcak, ister bulutlu olsun bu caddede muhakkak yediden yetmişe farklı yaşlarda bir sürü insanı ya yürür ya da koşarken görürsünüz. Farklı saatlerde gitsek de durum hiç değişmedi. Bu yaşam biçimini bu kadar benimsemiş olmalarına açıkçası insan biraz şaşırıyor. Burada herkes fit!!! Gelince rejime girmem ondan yani:) Deniz kenarında kumsal beklemeyin, taşlık bir sahil. Yazın burada da şezlonglar ve plaj şemsiyeleri kiralanabiliyormuş. Bizim gittiğimiz tarihlerde mevsim itibari ile işleten yerler kapalıydı.
Nice'de sabahları kurulan Cours Saleya'ya gitmeyeni dövüyorlarmış. Biz hep öğleden sonraları gittiğimiz için çiçek, meyve ve sebze pazarı kurulu halini göremedim. Gitmeden araştırdığım kadarıyla çok keyifliymiş, benim gibi pazar seven bir insan göremedim ya:( Neyse ikinci kez gitmek istiyoruz, o zaman gideriz. Burada sabahları pazar var, öğleden sonraları sokağın iki yanında hizmet veren restoranlar var. Gitmeden önce araştırdığım "La Safari" restoranına gittik. İlk gidişimizde o kadar memnun kaldık ki, ikinci akşam yine aynı yere gittik. Tadı damağımızda hala lezzetlerin, kapanışı creme brule ile yaptım, tavsiye ederim. Biz rezervasyon yapmadan gitmiştik, şansımıza yer bulduk. Sabahları oradan geçerseniz de riske atmamak adına, akşam için rezervasyon yaptırabilirsiniz. Masaların dolu olmasının bir anlamı var, tadına bakınca anlayacaksınız:) Fiyatlara gelince, aşağıdaki deniz ürünleri içeren spagetti 24 Euro, etli ravioli ise 19 Euro. Tabaklar inanılmaz doyurucu. 2,5 Euro veya 4,5 Euro'ya ucuz şarap içebilirsiniz. Yemekten keyif almak istiyorsanız euroyu 3 ile çarpıp, TL tutarını hesap etmeyin, sonuçta adamlar orada bu yemeğe 19 TL ödüyor gibi düşününce, inanın yemekler Türkiye'den daha ucuz diye düşünüyor insan, şanslılar vesselam.
Bu bölge deniz ürünleri açısından bir cennet, deniz ürünlerinde daha da farklı lezzetler tadayım diyorsanız Cafe de Turin'i de deneyebilirsiniz. Araştırdığım bloglar bu iki restoranı özellikle öneriyordu. Cafe de Turin'in yanından geçerken, masaların üzerinde kazan mı desem tencere mi desem bilemediğim ama göze hitap eden bir sürü deniz ürünü olan tenceremsi şeylerden gördüm. Cafe de Turin 1908 yılından beri hizmet veriyormuş, bölgenin gurme merkezlerinden biri olarak görülüyor.
Yemeklerden sonra Nice'e tekrar dönecek olursak, Nice, Fransa'da bulunsa da İtalya'ya yakın olması ve yıllarca İtalya'nın egemenliğinde olması nedeniyle İtalyan havası hakim, binalar size İtalya'daymış hissi veriyor. Sarı ve solmuş bordo rengi binalar, dışarı açılan pencereler...Kendinizi mutlu ettiren görüntüler...Hayalim sanırım aşağıdaki evde yaşlanmak...
Nice dediğim gibi göze hitap ettiği gibi ruhu da besleyen bir şehir. Zamanında buralarda ünlü ressamların gelip yaşamasına şaşmamak lazım. 30'a yakın müzenin olduğu ve bir yılda yaklaşık 40 festivalin düzenlendiği bir şehir.
Başlıca müzeler:
Nice Marc Chagall Müzesi: Salı günleri kapalıymış. 8 Euro kişi başı.
Musee d’Art Moderne Et d’Art Contemporain M.A.M.A.C: 1960'lardan itibaren bir çok sanat eseri bulunuyormuş
Matisse Müzesi: Benim önceliğim Matisse Müzesi idi. Bu sebeple, biz sadece bu müzeye zaman ayırabildik. Matisse'in ünlü mavili tablolarının yanı sıra, renkli resimlerini görmek biraz daha tarzını anlamayı sağlıyor. Resimlerin yanı sıra yaptığı heykeller de yer alıyor. Matisse'in bir zamanlar yaşadığı bu evde koltuğundan, kullandığı fırçalara kadar görebiliyorsunuz. 1918-1954 yılları arasında burada yaşamış, haliyle uzun bir süre.
Ayrıca, Matisse Müzesi'nin olduğu Cimiez bölgesini yürüyerek gezmenizde fayda var. Nice'in en seçkin bölgelerinden. Evlerde bir zarafet var.
Bir de bir dondurmacı var ki efsane...Cour Saleya'nın oralarda gezinirken gördük, yemeden dönmeyin bu kadar net!!! 96 çeşit dondurma vardı, biralıdan menekşeliye kadar bir çok çeşit gördüm. Biz tabi daha makul şeylerden yedik. Favorim lim diye tabir edilen misket limonundan yapılan dondurma. Sorbe tadındaydı, şimdi olsa da yesek:) Burayı tarif edemeyeceğim, gezerken önünüze çıkar nasıl olsa...
Biz Nice'i çok sevdik, en kısa sürede tekrar gitmek istiyoruz. Devamı gelecek...
Nereleri Gezeyim?
*Promenade des Anglais
* Cours Saleya
*Matisse Museum
*Chimez
*Vieux Nice
*Marc Chagal Museum
*Musee d’Art Moderne Et d’Art Contemporain
*Massena Meydanı
Nerelerde Yiyeyim?
*La Safari
*Cafe de Turin
*Dondurma
Ne Alayım?
*Magnet
*Lavanta
Nerede Kalayım?
Bütçene göre değişir ama Massena Street civarına yakın bir yerde