Oyuna gelecek olursak, Berlin'de yasayan Tarik ve esi Katrine. Tarik fotograf sanatcisidir, bu sehre, gri ve kapali havasina bir turlu alisamamistir, baska bir ulkede yasamanin zorluklari olan dislanma, ait olamama ve onyargi kaliplarini hissetmektedir. Bir yandan da ailesinin onyargilarina, Tarik'in guvensizliklerine ve zayifliklarina ragmen O'nu deli gibi seven ve her seferinde affeden Katrine vardir. Oyun boyunca Katrine'in Tarik'i cok sevmesine ragmen, Tarik'in Katrine'e olan guvensizlikleri, sorgulamalari on plandadir. Her tartisma bir oncekinden kotudur. Katrine her seferinde vazgecmek istese de, Tarik'in zayifliklarina hep kol kanat germek ister. Oyunun ikinci sahnesinde ise olaylar iyice cigrindan cikar...
Bundan sonra konuyu cok detaylandirmak istemiyorum, gitmek isteyenler, oyunda gelismeleri gorsunler. Konu olarak benim biraz icimi sikan bir oyundu, muhtemelen suaralar daha eglenceli oyunlari tercih edebilirim. Konu biraz beni gerse de ve oyunun suresini uzun bulsam da, oyunculuk acisindan degerlendirdigimde Tarik rolunu oynayan Olcay Kavuzlu bence cok basariliydi. Ayrica, dekor yonunden de; odanin icinde yer alan fotograflarla guzel buldugumu soyleyebilirim.
Sonuc olarak, uzun zaman sonra tiyatro sezonumu actigim icin cok mutluyum.
fotokaynak
