Sayfalar

26 Ağustos 2016 Cuma

Doğum Hikayem

Üzerinden 2.5 ay geçse de; ancak doğum hikayemi yazabiliyorum. Öncelikle çok şükür bugünlere gelebildik.

Doğumum 16.06.2016'da oldu. Sezeryan olduğu için doğum tarihini biz seçtik. Açıkçası ben doktora bıraktım, o da 16.06.2016 güzel bir tarih deyince, ben de hemen tamam dedim. Biraz düğün tarihi gibi oldu ama. İstesek 26.06.2016'ya kadar uzatabilirdik. Gelen onca yoruma buradan da cevap vereyim, bilerek isteyerek "İkizler" oldu. Bakalım ileride bu kararımızdan pişman mı oluruz yoksa mutlu mu oluruz zaman gösterecek.

Doğumdan bir gün önce, eşimin son dakika çıkan toplantısı nedeniyle Adana'ya gitti. Gece 12'ye doğru geldi. Geldiğinde O da heyecanlıydı, bende de biraz heyecan vardı. Sabah 05:30 gibi kalktık, zaten çantalarımız vs hazırdı. Bir gün öncesinden de hastane odasını süslemiştik. Annem de bizde kaldığı için, sabah üçümüz hastaneye gittik. Ben ve eşim inanılmaz rahattık. Sanki sabah kahvaltısına gidiyorduk. Annem ise, bambaşka bir boyuttaydı. Bugün O'nun o duygularını, şimdi anne olunca daha iyi anlayabiliyorum. Sonuçta evet torununa kavuşacak, bu güzel heyecanın yanında, kendi evladı da sezeryan da olsa, ameliyata giriyor, "Bir sağ salim çıksın" heyecanı. vardı. Sabah hastaneye kayınvalidem ile görümcem de geldi. Odamıza yerleştik. Doğumumu Tobb Etü'de yaptım. Çok memnun kaldım, yine doğursam yine aynı yerde doğururum. Tavsiye ederim diyeceğim ama her tecrübe kişiye özgü, o yüzden doğracaksanız hastaneleri gezin, içinize sinene karar verin yine de.

Ameliyathaneye götürmek için beni 07:00 civarı aldılar. Benimle birlikte eşim de doğuma girecekti. Beni odada sedyeye aldılar, eşimle birlikte ameliyathanenin girişine kadar birlikte gittik. Ameliyathane girişinde eşimi başka bir yere aldılar. Beni de ameliyathane bekleme bölümünde sedyede beklettiler. O zaman kendimi biraz yalnız hissettim.Yeşil örtüler içinde, bir odada kısa sürede olsa tek başına. O esnada bildiğim duaları okudum bebeğime sağlıkla kavuşmak için. Doktorum yanıma gelip, "Yasemin, hazır mısın? " diye güler yüzle sorduğunda, biraz keyfim yerine geldi tanıdık bir yüz gördüm sonuçta:) Ameliyathanede masaya beni yatırdılar. Ameliyathane ortamı her zaman öyle midir bilmiyorum ama doktorum, hemşireler vs herkes neşeliydi ve şakalaşıyorlardı. Bu durum da benim pozitif kalmamı sağladı. Ameliyat masasına yattıktan sonra, anestezi uzmanı geldi, "Siz rahat görünüyorsunuz ama ben yine de ufak bir sakinleştirici yapacağım" dedi. Öne doğru eğilerek oturmamı istedi, spinal epidural için işlemini yaptı. O esnada hala eşimi göremeyince, baktım ameliyat başlıyor "Eşim gelmeyecek mi?" diye sorduğum anda, eşim yeşil kıyafetleri giymiş şekilde içeri girdi. Eşimin ameliyata girmesi bence en doğru kararlardan bir tanesi idi. Çok daha güçlü hissettim kendimi. Sezeryan öncesinde dokunmaları hissedeceğim ama acıyı hissetmeyeceğim söylenmişti. Acı hissetmedim ama tüm çekiştirmeleri hissettim. Bir de karnımın üzerinde inanılmaz bir ağırlık hissettim, sanki kaldırım taşını alıp üzerime koymuşlar gibi. Önümde örtü olduğu için, eşim de ben de kanlı görüntülerin hiçbirini görmedik. Doğum esnasında, eşim de video çekti. O da beni rahatlatmak için, sürekli konuştu, konuştukça güldü :) Ve bir anda Ece doğdu... Ağlayışıyla, hayatımızda bambaşka bir dönem başladı. Çok garip bir his, aynı filmlerdeki gibi ağlayışı. İnsan tabi hemen görmek istiyor, ameliyat masasında olmasam, kalkıp hemen göreceğim o derece. Hemşireler ise, uzaktan gösterdiler. Hemen yapılması gereken işlemlere başladılar. Bu bölümü, hastanede aldığım doğum eğitimi sayesinde biliyordum. Aşısını vurdular, başının ölçüsünü aldılar, kilosunu tarttılar. Boyunu doğum esnasında ölçmüyorlar. Hemencecik giydirdiler. Benim sağ tarafımda bütün bu işlemler olduğu için, gözümü kırpmadan kızımı izliyordum. Baktım giydirdikten sonra, hemen odaya çıkarmaya niyetlendiler, eşime ben daha kızımı göremedim deyip, çemkirince, eşim hemşirelere söyledi de, benim yanıma getirdiler. "Şükür diyorsun, şükür kızım iyi". Sonra eşimle, Ece odaya çıktılar. Benim dikilme işlemlerim vs biraz daha sürdü. İşlemlerim bittikten sonra, beni yine bekleme alanına aldılar. Önceden doktoruma üzerimi örttürmesi için tembih etmiştim, üzerimi bu bekleme yerinde iyice örttüler. Sizlere de tavsiyem, sezeryan oluyorsanız, sonrasında gaz sancısı vs çekmemek için, üşütmemeniz çok önemli ve bu da ameliyathanede başlıyor. Bekleme odasında bu sefer beklemek çok daha sıkıcı oldu. Biraz önce kızıma kavuşmak için beklediğim bu yer, kızım doğduktan sonra, onsuz geçirdiğim ve ilk anlarını kaçırdığım dakikalardı benim için. Allahtan çok sürmeden, beni de odaya çıkardılar. Tobb emzirmeye önem veren bir hastane olduğu için, odaya geçer geçmez hemşireler geldiler ve emzirmem için Ece'yi verdiler. Esasında, annelik için hazırlıklı olmuyorsun ama doğduğu anda bir anda hazır oluyorsun. Kendiliğinden sanki biliyorsun, çünkü o senin bir parçan. Daha önceden aldığım emzirme eğitimi sayesinde de, çok zorlanmadan kızımı ilk kez emziriyorum ve aramızda hiç kopmayacak sonsuz bir bağ kurulmuş oluyor...

Zaman su gibi akıp gidiyor, bu hızla seneler de geçecek. Her gün bir öncekinden daha güzel..."Hoşgeldin kızım, iyi ki bizi seçtin...Umarım sana iyi bir anne olabilirim."

6 yorum:

  1. Gözünüz aydın. Allah sağlıklı, mutlu bir ömür versin minik kızınıza.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Amin çok teşekkür ederim güzel dilekleriniz için

      Sil
  2. Lulu dün seni düşündüm ve bugün bu yazını okuyunca çok sevindim :) ECE ismi gibi güzel kraliçe hoşgelmiş dünyamıza, umarım sizlere hayırlı bir evlat olur, kendisi de mutlu sağlıklı uzun bir yaşam sürer!
    <3

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ne güzel tesadüf olmuş o zaman:) Ece ismi benim de çok içime sindi. Ece ile uğraştığım için uzun bir süre bloğa vs bakamıyorum. Fırsat buldukça yazacağım. Güzel dileklerin için çok teşekkür ederim

      Sil
  3. Bazı hisler yaşanınca anlam kazanıyor.Anlatmak yetmiyor.Sen çok iyi bir anne olacaksın.Öpüyorum yanaklarından. Ece'yi de kokluyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim. "Çok iyi bir anne olacaksın" diye okuyunca çok mutlu oldum:)

      Sil

Yazımı okuduysan, yorum bırakman beni mutlu eder.