Büyük bir çoğunluğun ileride bir yer açmak gibi bir hayali vardır, biz de ne zaman keyifli bir yere gitsek, keşke bizim de kendi yerimiz olsa derdik, ileride muhakkak kendimize ait bir yer olsun diye düşünürdük, galiba gönülden istemişiz. Süreçler öyle hızlı gelişti ki karar vermemiz bir anda hızlandı. Önce Bistro Boteco'nun yerinden bahsetmeliyim, Ankara'yı bilenler bilir, Tunalı Hilmi Caddesi'ne çıkarken, Kebap 49'un olduğu sokakta çok güzel bir dükkan bulduk, biz bulduğumuzda kebapçı idi. Ankara'yı bilmeyenler için İstanbul'dan örnek verecek olursam, İstiklal Caddesi'nde Asmalımescit gibi merkezi bir yer diyebilirim. Kebapçı hali ile görünce, yeri çok güzel olsa da gerisi kişinin hayal gücüne kalıyor :) Biz hemen devir işlemlerini yaptık ve proje çizimleri, inşaat süreci, dekorasyon vs süreci başladı. Evet çok yorucuydu, düşünün ki yeni evlenirken bile, yok evin kaleboduru yok parkesi diye düşünürken, burasını evlenen 2 kişi haricinde, farklı farklı bir sürü kişinin kullanacağı bir yer olacağını düşünecek olursak, haliyle biz de kendimizce en iyisi olması için çabaladık. Bahçe bölümünde yerde bulunan çinilerden tutun da, burada yukarıdan sarkan ampullere kadar...Dekorasyon amacıyla kullanacağımız içkiler için antika pazarlarına gittik, fondü tabağı için bir sürü yer gezdik. İçimize sinene kadar...Yeter ki içimize sinsin dedik:)
Özellikle isim içimize sinene kadar birbirimize karşı en acımasız insanlar olduk. Bir anda insanın aklına mekanın ismi şu olsun diye bir fikir geliyor, tamam işte bu süper kesin herkes beğenir diyorsun, o gazla söylüyorsun, yok o güzel değil diyorlar, bütün moralin bir anda çöküyor. Sonra başka birimiz isim bu olsun diyor, aman efendim onun söylenişi güzel değilmiş vs diyorsun. Tabi işin bir de marka başvurusu süreci var. Gel zaman git zaman sonunda içimize çok sinen bir isim bulduk, tam anlamıyla bütünleşen. Boteco....Brezilyalıların mahalle barlarına verdikleri isim. Orada yaşayanların işten çıktıktan sonra, yemeklerini yedikleri, arkadaşları ile buluşup bir kadeh içki içtikleri, gittikleri zaman tanıdıklarını gördükleri mahalle barı...Bizi daha iyi özetleyemezdi, tam anlamıyla istediğimiz buydu. Gelenler kendilerini rahat hissetsinler, günün stresinden uzaklaşsınlar ve tüm bunlar olurken, güzel müzik eşliğinde güzel yemekler yesinler...
Ve 13 Mart günü açılışımızı yaptık, sadece kendi tanıdıklarımızla, sevdiklerimizle olmak istedik. İyi ki de öyle yapmışız. İçeride adım atacak yer yoktu, sevdiklerimiz bizi çok mutlu etti, bizim hayalimizi gerçekleştirdiğimiz gecede bizleri yalnız bırakmadılar...Benim için bu özel günde blog yazan arkadaşlarım ve sosyal medyadan tanıdığım arkadaşlarım katılımları ile yüzümüzü güldürdüler. Bazen birbirimizi , kişisel özelliklerimizi, özel hayatlarımızı çok az tanısak da, blog yazan kişiler olarak, desteğe en ufak ihtiyaç duyulduğunda, başka bir blog yazan kişinin destek olacağını bilmek çok güzel. Bu açılış gecesi de bunun kanıtıydı. Bu yazı ile aşağıda linklerini paylaşacağım canım arkadaşlarıma çok teşekkür ederim.
Bugün ilk cuma günümüz...Ve bu postu yazarken arada bir başımı kaldırıp etrafa bakıyorum ve yüzüm gülüyor. Masalarda sohbetler koyulaşmış, dozunda müzik...Masalara yemekler gidip geliyor, artık içkilere geçilmiş....Galiba hayalimiz gerçek oluyor, Ankara'da yaşayanları veya yolu Ankara'ya düşenleri ağırlamaktan mutluluk duyacağız. Uğramak isterseniz adresimiz Bülten Sok. No:9 (Kebap 49'un bir kaç bina yukarısında, solda)
Ve güzel bir geceye kadeh kaldıran blog yazan/ sosyal medya danışmanı arkadaşlarım :
AliceinShoppingland
BuBenimPartim
İçimdekiKelebekler
GülFatma
HandeNeYapıyor
HayataDairYaşadığımızHerşey
KelebeğinDiyeti
KendinYap
KovaKadınıyımBen
MeyranınGemisi
OradanBuradanHayattan
OzelOytunTürkoğlu
OmerKarapınar
SSDesignButik
ZülalAteş
Sosyal Medyada Bistro Boteco
facebook : @botecoankara
twitter: @botecoankara
instagram: @botecoankara
