Sayfalar

5 Nisan 2021 Pazartesi

Evren bazen bizi duyuyor galiba

Meme kanseri olunca, ilk defa kendime mola verdim. İşe gitmiyorum. Sanırım buna çok ihtiyacım varmış. Geçen yıl o kadar çok çalıştım ki bence kendimi durdurmayı düşünmediğim için, vücudum bu kanseri üreterek bir dur dedi. İşe sabahları herkesten erken gidiyorum, böylece trafiğe takılmıyorum. Sabah mesaim 8’de başlasa da ben 7’de işteyim. Hatta ilk işe başladığım dönemde vardiyalı çalışanlar bu durumu baya garipsemişti, neden 7’de geliyor diye. Ofisin sanırım en çok o saat aralığını seviyorum. Hem kendimi geliştirmek için bir şeyler okuma imkanım oluyor, hem bazen öylesine boş boş takılıyorum, hem de iş yoğun ise erkenden çalışmaya başlıyorum, daha doğrusu başlıyordum. Geçen yıl korona çıkınca, insan kaynakları olarak tüm gündemimiz korona oldu. Bazen diyorum ki ne yaptık ki ama akşam hatta gece nasıl oluyor anlamadan tüm gün bitiyordu. Önlemler, bulaşma durumunda herkesi tek tek arayarak tespitler vs. Benim için çok ama çok stresli geçti bu sene. Bu işe başladığımdan beri o kadar geç saatlerde çıktığım oldu ki, bir süre sonra bu normal geliyor. Şuan ben çalışmıyorum ve ekip arkadaşlarım yine geç saatlerde çıkmaya devam ediyor. Onlarla konuşup, her geç çıkışlarını öğrendiğimde üzülüyorum. Sanki hayatı ıskalıyoruz. İş hayatının da ayrıca kendine göre stresleri var tabi. Kanserden bir kaç ay önce, bir şeye çok sinirlenince “Ben burada kanser olacağım” dedim. Hayatımda ilk defa böyle bir cümle kurdum. İş arkadaşlarımdan birisi “Aman Yasemin Hanım ağzınızdan çıkana dikkat edin” deyince, beynimden aşağı kaynar sular döküldü,  yaa sayılmasın, demedim ben, öyle demek istemedim desem de söz ağızdan bir kere çıkmış oldu.

Patoloji doktoru kanser olduğumu söyler söylemez, aklıma bu cümlem geldi. Şimdi bu yazıyı okuyanlar aman ne saçma diye düşünebilir. Belki tamamen tesadüf, belki de evren duydu bilmiyorum. Sanırım içimde böyle bir şey vardı, belki kendi kendine yok olacaktı, belki de bu cümleden sonra bana kanser olarak var olmayı seçti. Bilmiyorum, karışık konular. Sadece artık ağzımdan çıkana çok daha fazla dikkat ediyorum. 

Bir de pandemi döneminde bir sürü kişi home office çalıştı. Kızım 4.5 yaşında, online eğitimde herkesin annesi zoom ekranlarında çocuklarının yanında idi, ben ise hep işte ve hatta gece o kadar geç geldiğim günlerde kızım uyumuş oluyordu ve sabah ondan erken evden çıktığım için kızımı görememiş oluyordum. Koronadan da korkuyordum. Ya korona olursam, kızımı göremezsem, değecek mi diye? Şuan içinde bulunduğum duruma  hep pozitif yandan bakmaya çalışıyorum. Kızımla geçen sene zaman geçiremediğim için en çok istediğim şeylerden birisi kızımla olmaktı. Sabahları kızımla birlikte kalkıyorum, kahvaltısı, giyinmesi vs ile hep ilgileniyorum. Hatta kemoterapi öncesine kadar o bir aylık süreçte okula da hep ben götürdüm. Okuldan 13:30’da geliyor, bazen aynı enerjim olmasa da onunla bir şeyler yaptığım için çok mutlu oluyorum. Özetle, bazen içimizden geçenler gerçeğe dönüşebiliyor. Ne söylediğimize ve ne dileğimize dikkat edelim:)

4 yorum:

  1. Selam yasemin Hanım çok geçmiş olsun. Moral çok önemli. yazdıklarınızı okuyunca baş eden bir psikolojiniz var gibi geldi. Olayların genelde pozitif tarafına bakıyor gibisiniz. Ne düşünüyorsak öyle oluruz felsefesi var. Siz güzel şeyler düşünün güzel şeyler olsun hayatınızda. Sevgiler.

    YanıtlaSil
  2. eveeett şimdi bundan sonrası için neler yapabiliriz demenize hayranım.

    YanıtlaSil

Yazımı okuduysan, yorum bırakman beni mutlu eder.