Bale, tiyatro, opera...Izledigimde buyulenmiscesine cikarim salondan ve her seferinde iyi ki varlar derim. Uzun zamandir `Zorba` adli baleye gidecektik. Gecen hafta biletlerimizi aldik, sonunda arkadaslarimizla baleyi izlemeye gidebildik. Esasinda meshur bir kitap. Nikos Kazancakis yazmis. Ben henuz okumadim, normalde tersi yapilir herhalde, kitap okunur, sonra bale izlenir :)
Soyle soyleyebilirim, bale bir cok insan icin onyargili yaklastigi bir sahne gosterisi olabilir.Bence izlemeye baslayinca, muzik, kostum isin icine girince, esas buyu basliyor...Ankara'daki Opera binasinin zaten kendine ozgu bir havasi var, Zorba adli bale de bol bol Yunan muzikleri, bol bol estetik hareketler....Tam bitti dediginiz anda, tekrar dans etmeye basliyorlar, sonra tekrar ve sonraaaa tekrar...Her seferinde daha cok alkisliyorsunuz, bir kez daha ciksinlar, 5 dakika daha fazladan izleyeyim diye...Hayatimda bu kadar cok alkisladigim bir zaman olmamisti diyebilirim.
Zorba'dan sonra, Ruhi Bey'e jazz dinlemeye gittik. Ruhi Bey bu seneki Ankara kesiflerimizden, ne zaman acildi bilmiyorum ama kalite canli muzik olmasi nedeniyle tercih sebebimiz oluyor. Ortalama buyuklukte bir mekan, dolayisi ile sahne size cok yakin, gelenlerin birbirlerini tanimalari sebebi ile "Ankara burasi... Cogunlukla insanlar birbirini tanir" imajini kuvvetlendiren bir yer....
Guzel bir gece...Keyifli ve mutluluk verici....
25 Mart 2012 Pazar
Bir Bale Gecesi: Zorba
21 Mart 2012 Çarşamba
Ayvalik Meze Balik
Adini duydugum andan beri gidesim vardi. Hatta ben Ankara'ya tasininca, kardesim raki-balik yerlerini arastirmis ve kesin buraya gidin demisti. Ben de firsatini bulamamistim, gecen haftasonu ailem geldi. Butun haftasonu cok guzel bir sekilde beraber gecirdik. Kardesim bir gece daha fazladan kaldi. Ayri sehirlerde yasayinca, o kadar ozluyorum ki kardesimi, boyle bir gece fazladan kalinca cok guzel oluyor.
Iki kiz kardes karnimiz tok oldugu icin rakinin yaninda cok fazla meze soyleyemedik. Ben nedense raki balik tarzinda yerlerde genellikle meze yemegi tercih ediyorum. Baliga zaten yer kalmiyor. Neyse uzatmayayim efendim, ben sevdim, kendi halinde bir yer, Pazar gunu olmasindandir belki de, sessiz sakindi, huzurlu bir havasi vardi. Bir yanda Zeki Muren fonda....Tekrar gidesim geldi.
Haydariyi muhtemelen taze naneden yapiyorlar, diger yerlerdekilere gore daha yogun bir nane tadi geliyor. Ben cok begendim. Bir de domates, biber ezmesi gibi yapilan bostana adli mezeyi de cok sevdim.Mekan da orta buyuklukte, mavi beyazin hakim oldugu sirin bir restoran. Keyifli zaman gecirmek isteyenlere tavsiye ederim.
Iki kiz kardes karnimiz tok oldugu icin rakinin yaninda cok fazla meze soyleyemedik. Ben nedense raki balik tarzinda yerlerde genellikle meze yemegi tercih ediyorum. Baliga zaten yer kalmiyor. Neyse uzatmayayim efendim, ben sevdim, kendi halinde bir yer, Pazar gunu olmasindandir belki de, sessiz sakindi, huzurlu bir havasi vardi. Bir yanda Zeki Muren fonda....Tekrar gidesim geldi.
Haydariyi muhtemelen taze naneden yapiyorlar, diger yerlerdekilere gore daha yogun bir nane tadi geliyor. Ben cok begendim. Bir de domates, biber ezmesi gibi yapilan bostana adli mezeyi de cok sevdim.Mekan da orta buyuklukte, mavi beyazin hakim oldugu sirin bir restoran. Keyifli zaman gecirmek isteyenlere tavsiye ederim.
14 Mart 2012 Çarşamba
Ankara Kale ve Antikacilar
Ankara'ya geldigimden beri Kale bolgesine gitmek istiyordum. Yillar once, universiteye yeni basladigimda, Ankara'li arkadaslarimin bana bir kac nacizane onerisi olmustu. Biiiiiiiiir! Ulus'a kiz basina gitme! Ikiiiiiiiiiiiiii!Guvenpark'tan gece gece gecme! Uuuuuc!Parfum koklatilarsa sakin koklama, kendini kuvetin icinde bulursun, yaninda bir telefon:) Sehir efsaneleri vs. Ama ne hikmetse soz dinledim ve bir sene boyunca Ulus'a hic gitmedim, bir gun, uc kiz gucleri birlestirip, voltrani olusturduk, en temizlikci kadin halimizle, dustuk yollara, ciktik Ulus'u kesfe... Neden bu kadar gec kalmisiz, neden soz dinlemisiz bilmiyorum. Sonucta Ankara'nin ilk yerlesim yerlerinden biri, ilk bankalar, eski binalar, opera...Hepsi ayri guzel. Tabi Ulus'ta ana caddeden otobusle gectiginizde bile, milyon tane pavyonvari yerlerin arasindan geciyorsunuz, bildiginiz Behzat C filminin icinde gibi hissediyorsunuz kendinizi:)
Neyse efendim bu haftasonu yine Kale bolgesine gidesim geldi. Bazen yasadigim sehirde elimde fotograf makinasi ile turist gibi takilmayi seviyorum. Kale'ye bir daha cikmadim, bu sefer ozellikle zamanimi antikacilarda gecirdim.
Bu valiz kimbilir kimlerin umutlarini tasimistir bunca zaman icinde...Kimbilir kac sehir gormustur...
Ataturk'un bu resmi ise cok guzeldi. Alip almamakta cok kararsiz kaldim.Alip ofise asmayi dusundum. Ama kararsizligim sonucu almadim.
Tabi o kadar gezince aciktik. Ve bir Ankara klasiklerinden olan Ataturk Orman Ciftligi'nde kokorec yemege gittik.
Bir sehri yeniden ve yeniden kesfetmek guzel sey, her seferinde yeni bir sey kesfederek...
Neyse efendim bu haftasonu yine Kale bolgesine gidesim geldi. Bazen yasadigim sehirde elimde fotograf makinasi ile turist gibi takilmayi seviyorum. Kale'ye bir daha cikmadim, bu sefer ozellikle zamanimi antikacilarda gecirdim.
Bu eski incecik fincanlar her zaman ilgimi cekmistir. Keske zamaninda bizimkiler de kiymet bilseydi de atmasalardi diyorum. Benim icin bu incecik fincanlar bir nevi zariflik gostergesi.
Bu valiz kimbilir kimlerin umutlarini tasimistir bunca zaman icinde...Kimbilir kac sehir gormustur...
Ataturk'un bu resmi ise cok guzeldi. Alip almamakta cok kararsiz kaldim.Alip ofise asmayi dusundum. Ama kararsizligim sonucu almadim.
Tabi o kadar gezince aciktik. Ve bir Ankara klasiklerinden olan Ataturk Orman Ciftligi'nde kokorec yemege gittik.
Bir sehri yeniden ve yeniden kesfetmek guzel sey, her seferinde yeni bir sey kesfederek...
13 Mart 2012 Salı
Rab Seytana Dedi ki...
Suan o kadar kendi icimde dingin ve doyum hissediyorum ki...Biraz once yine tiyatrodan geldim. Farkindayim Ankara'ya geldim geleli dogru durust bir post bile yazmiyorum... Acikcasi kendimi kaybedercesine calisiyorum, bugun yine mesaiye kalmistim. Sonra bir anda hatirladim, daha onceden bugune tiyatro bileti almistim, bugun kendime kucuk bir mola verdim ve solugu hemen tiyatroda aldim. Benim icin buyuleyici bir dunya. Evime geldim, arada kitabimi okudum, simdi guzel bir muzik dinliyorum ve ara verdigim bloguma donuyorum.
Oyuna gelecek olursak, Seytan bir rock yildizi olarak karsimiza cikiyor. Oyunun basinda kim oldugunu soylemiyor ve sonra itiraf ediyor kimine gore iblis kimine gore seytan kimine gore de Lucifer. Seytan seytanligini iki kisi uzerinde yapmaya calisiyor. Birincisi hic bir gunah islememis olmasina ragmen, aci ceken Eyup Peygamber. Ikincisi ise Zeus'a, Tanri'sina cesitli oyunlar oynayan Sisyphus. Seytan, Tanri ile iddaya giriyor.Oyun boyunca seytan sabriyla dillere destan olan Eyup Peygamber'in baskaldirmasini, Sisyphus'un ise Tanri'sindan af dilemesini istiyor. Arada sordugu sorular ile, soyledigi sarkilardaki sozler ile, kisileri dusunduruyor. Oyun boyunca Eyup ile Sisyphus'un akli karisiyor. Sonucta Tanri kazaniyor. -mi acaba?
Oyun bence cesur bir oyun. Seytan rolundeki Durukan Ordu zaten oyunculugu ile odul almis bir oyuncu. Kesinlikle performansi cok basarili. Bir yandan gitar calip sarki soylerken, bir yandan olabildigince sempatik bir seytan oluyor, muzigin inis ve cikislarina gore, ayakkabilarinin cikardigi sesler ile cok guzel eslik ediyor. Ayrica, Eyup Peygamber'i canlandiran oyuncunun da saksafon calmasini takdir ettim.
Dekor bakimindan benim icin siradan bir oyun. Eyup'un esini oynayan kisinin sarki soyleme perfomansini da sevmedim. Amma velakin...Dusundurucu ve cesur bir oyun.Ayrica, basroldaki Durukan Ordu'nun oyunculuk performansi acisindan doyurucu bir oyun. Tavsiye ederim.
fotokaynak
Oyuna gelecek olursak, Seytan bir rock yildizi olarak karsimiza cikiyor. Oyunun basinda kim oldugunu soylemiyor ve sonra itiraf ediyor kimine gore iblis kimine gore seytan kimine gore de Lucifer. Seytan seytanligini iki kisi uzerinde yapmaya calisiyor. Birincisi hic bir gunah islememis olmasina ragmen, aci ceken Eyup Peygamber. Ikincisi ise Zeus'a, Tanri'sina cesitli oyunlar oynayan Sisyphus. Seytan, Tanri ile iddaya giriyor.Oyun boyunca seytan sabriyla dillere destan olan Eyup Peygamber'in baskaldirmasini, Sisyphus'un ise Tanri'sindan af dilemesini istiyor. Arada sordugu sorular ile, soyledigi sarkilardaki sozler ile, kisileri dusunduruyor. Oyun boyunca Eyup ile Sisyphus'un akli karisiyor. Sonucta Tanri kazaniyor. -mi acaba?
Oyun bence cesur bir oyun. Seytan rolundeki Durukan Ordu zaten oyunculugu ile odul almis bir oyuncu. Kesinlikle performansi cok basarili. Bir yandan gitar calip sarki soylerken, bir yandan olabildigince sempatik bir seytan oluyor, muzigin inis ve cikislarina gore, ayakkabilarinin cikardigi sesler ile cok guzel eslik ediyor. Ayrica, Eyup Peygamber'i canlandiran oyuncunun da saksafon calmasini takdir ettim.
Dekor bakimindan benim icin siradan bir oyun. Eyup'un esini oynayan kisinin sarki soyleme perfomansini da sevmedim. Amma velakin...Dusundurucu ve cesur bir oyun.Ayrica, basroldaki Durukan Ordu'nun oyunculuk performansi acisindan doyurucu bir oyun. Tavsiye ederim.
fotokaynak
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)