Sayfalar

6 Eylül 2016 Salı

Blog Yazmak

Bu akşam ilk blog yazmaya başladığım dönemleri düşündüm. 2010'dan beri yazıyorum ve ısrarla blogspotta yazmaya devam ediyorum. Aynı dönemde yazmaya başladığımız bir çok kişi ya bloğunu kapattı, ya kendilerine .com uzantılı siteler açtılar ya da instagrama, snapchate yöneldiler.

Eskisi gibi sık yazmasam da buradayım ve bu sayfanın varlığı eski bayramlar gibi hüzünle karışık mutlu ediyor. Çünkü geçmişi var, eskiye dair...Bir ara ben de daha çok kişiye ulaşmak vs gibi sebeplerle, bloğumla ilgili facebook, instagram vs hesapları açtım. Baktım ki pek bana uygun değil, bu sosyal hesapları kapattım. Şimdi yalnızca instagram hesabım var, o da "Lulu" olarak değil, kendi gerçek kimliğimle. Sanırım hala isimsiz yazmanın özgürlük olduğuna inanıyorum.

Blogun ismini koyarken, çok düşünmüştüm ne olsun diye... Sonra her şeyden biraz biraz benim hayatım olacak diye düşününce, biraz hayat ismine karar vermiştim. Şu aralar hayatımın büyük çoğunluğunu "Ece" oluşturuyor. Bilmeyenler için yeni doğum yaptığımı söylemeliyim. Unutmadan kendi deneyimlerimi paylaşmak istiyorum bu nedenle doğum sonrası ile ilgili yazılar yazıyorum ve bir süre daha bu yönde yazacağım. Sonrasında, eski tarzıma dönüp, en azından yazılarımın yarısını oluşturacak şekilde gezi ve mekan yazıları yazmayı planlıyorum. Son zamanlarda bir kaç arkadaşımdan "Sen önceden gittiğin yerleri/ mekanları yazardın, biz de gitmeden not alırdık, yine yazsana" tarzında yorumlar duydum, bir arkadaşım da "Artık bebek yazıları yazıyorsun" ya deyince ben de jeton düştü, bloğumu fena boşlamışım.

Burası benim içinde bulunduğum "an" ları kayıt altına aldığım yer, daha çok yazacağım ve daha çok blog okuyacağım. Fark ettim ki beni çok mutlu ediyor. Ayşe Arman'ın zamanında "Kimse okumazsa, ben okurum" diye bir kitabı vardı, benimki de o hesap:)
fotokaynak

18 yorum:

  1. Ben de "kimse okumazsa ben okurum" felsefesinde yazıyorum :) sen yeter ki yaz, biz okuruz ama gezi, mekan yazıları ayrı bir keyifli yazılıyor. Bebeğinle sana bool bool sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, bence de gezi ve mekan yazıları içinde keyif barındırdığı için ayrı yazılıyor:)

      Sil
  2. Doğrusu blog konusunda morallisiniz. Birkaç yıldan beri blog sörfleri giderek azalıyor ve yeni ziyaretçiler gelmiyor. Aylardır blog yazmanın sonunun geldiğini düşünüyorum. Her yeni şey gibi blog da insanlar tarafından tüketildi galiba. Çok bırakan insan var. Okunmayınca, yorum almayınca insanın heyecanı yitiyor. Onun için moraliniz yerinde diyorum. Bakalım sizler gibi moralli dostlar yeterince destek olacak mı?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Herhalde son zamanlarda kendi kendime moralimi yükselttim. Önceden sıklıkla takip ettiğim bloglar vardı. Yazı yazdığım zaman, anında online olanlar yorum bırakırdı. Sanırım şimdi diğer sosyal hesaplar daha anlık paylaşımlar içerdiği için, blogları takip eden sayısı azaldı. Yorum vs gelmeyince de tabi ki yazma heyecanı da azalıyor. Bakalım nereye kadar bu heyecanla yazacağım:)

      Sil
  3. Blog yazmak candır güzeldir özeldir ve hala bedavadır:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bana da ayrıcalıklı gibi geliyor, bedava olması da tabi ki çok güzel:)

      Sil
  4. Allah analı babalı büyütsün, bebekler candır, gerisi patlıcan :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, onunla birlikte ben de büyüyorum, anneliği öğreniyorum

      Sil
  5. Anonim yazmanın özgürlük olduğu konusunda hemfikirim sizinle. Satır aralarında ipuçları verilse de daha özgürüz sanki.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aynen bazen satır aralarında ipuçlarını verirken bile acaba vermesem mi diyorum. Büyük özgürlük anonim yazmak

      Sil
  6. Canın ne istiyorsa onu yaz be Lulu, kızınla sarmaşdolaşken hep onu anlatmak istersen onu yaz, biz yine okuruz zevkle.. :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, şu aralar gaza geldim, bebek uyumuşsa bloga koşuyorum yazmak için, umarım hevesim devam eder:)

      Sil
  7. Ay bu yazı ne iyi geldi bana. Aylardır tek satır yazmıyorum bloga ama nasıl suçlu içimdeki o yazmaya tutkun kelebek :( Ben de maalesef diğer kolay sosyal medya hesaplarına yönelenlerdenim ama buranın tadı bir başka. Ne çok şey birikti yazılacak. Kendimi motive etmeye çalışıyorum ama söze nereden başlayacağımı bile bilmiyorum :( Benim de aklımda blogda kimliğimi paylaşma, adımın geçtiği bir blog ismiyle değiştirme ve kişisel postları bırakıp sadece gezi, mekan, kitap, oyun yazma gibi bir düşünce var, adına karar versem her şey ilerleyecek gibi hissediyorum. Umarım en yakın zamanda ben de dönerim. Ece'ye öpücükler, size sevgiler...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaa ben de senin yazılarını özledim, instagramdan birebir takip etsem de neler yaptıklarını, onlar hep anlık, uzun uzun anlattığın tiyatrolar, gezdiğin yerler vs hepsi çok güzeldi. Adınla yazmaya başlayacaksan da bir an önce başla:) Seve seve okur, takip ederim

      Sil
  8. Bende tam tersi sosyal medyanın gündemde olduğu vakitlerde bu işlere girdim :) blogspotu .com a taşıdım. Blog açalı da çok olmamıştı zaten. Sizin gibi hala yazan çok az insan da olsa, okumak çok keyifli. Hep yazın :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, baştan karar vermekle iyi yapmışsınız, nedense bana com uzantılı siteye geçmek zor geliyor:)

      Sil

Yazımı okuduysan, yorum bırakman beni mutlu eder.