Gecen aylarda Taksim'de sapka sergisine gitmistim. Esasinda ozellikle gitmedim, ama yoldan gecerken, o rengarenk goruntulerine kayitsiz kalamadim...
Serginin ozune donecek olursam, sergi sapkalarla binanin gecmisi arasinda bir bag kuruyor. Soyle ki, sanat galerisinin oldugu binada onceden(1914-1920 li yillar) sapkaci dukkani varmis. Ayse Erkmen'da bunu ogrenir ogrenmez, anneannesinin sapkasini alip, sapka yapan bir sapkaciya goturmus ve bu sapkalardan onlarca sapka yaptirmis ve serginin acilis bolumune bir guzel yerlestirmis. Ve ortaya bu manzara cikmis...
Taksim de insan kalabaligi arasinda, dusuncelere bogulmus yururken, bu rengarenk mutluluk verici manzara beni cezbetmisti. Ben de sizlerle paylasmak istedim.
aa bu şapkaları bende görmüştüm hatta aa ne güzel şapka dolu burası diyerek cama yapışmışken sevgilim beni oradan uzaklaştırdı fotoğrfını çekemedim diye üzülmüştüm simdi görünce mutlu oldum:)
YanıtlaSilÇok güzeller renk renk:)
YanıtlaSilÇok güzeller! Ben nasıl görmedim bu sergiyi ya :/
YanıtlaSilGok, bu sapkalar beni de cok mutlu etti, ben de camdan kendimi zor aldim.
YanıtlaSilInanirsakolurbence, renk renk olmasi hem guzel hem de insani mutlu ediyor
Francesca Mckennitt, kacirmis olmana uzuldum. Taksimde ben de oylesine denk gelmistim, konu cok basit ama insani kendinden aliyor.